|
Tweet |
“BARAJ BURADA AMA TÜM KAMU BİRİMLERİ ELAZIĞ’A TAŞINDI”
Keban Barajı’nın ilçeye hiçbir fayda bırakmadığını vurgulayan Polat, yıllardır süren kurumsal kayıplara sert sözlerle tepki gösterdi:
“Keban Barajı dünyanın en büyük projelerindendi. Bugün soruyorum: Keban’a ne faydası var? Sıfır. Baraj burada ama müdürlükler Elazığ’a taşındı. Yük tevzi gitti, TŞ gitti, teknik birimler gitti. Şimdi üzerine bir de Maliye Müdürlüğü’nü Elazığ’a bağladılar. İlçenin eli kolu kesildi. Böyle bir uygulama dünyanın neresinde görülmüş?”
“AYNI KURUM İÇİNDE BİLE AYRIMCILIK VAR”
Barajda çalışan personeller arasında dahi ayrım yapıldığını belirten Polat, devlet kurumlarının kendi içinde eşitliği koruyamadığını ifade etti:
“Keban Barajı’nda kadrolu personel ayrı, hizmet alımı personeli ayrı muamele görüyor. Ülkenin yaşadığı ayrıştırmanın aynısı barajın içerisinde bile yaşanıyor.”
“DEV TESİSLERİ BİLE KEBAN’DAN KOPARDILAR”
Balık üretiminde Keban’ın Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri olduğunu hatırlatan Polat, DSİ’nin büyük işletmesinin bile ilçeden koparıldığını söyledi:
“Doğu’nun en büyük balık üretim tesisi burada kurulmuştu. Şimdi o tesis de Elazığ’a bağlandı. Üretim burada, baraj burada ama yönetim başka yerde. Tarım İl Müdürlüğü’ne devredildi gibi gösterilse de yetki Elazığ’da. Keban’ın elinden her şey sessizce alınmış durumda.”
“BU SESSİZLİK BİTTİ; KEBAN’IN HAKKINI SAVUNACAĞIZ”
Sorumluluğun yalnızca iktidarda değil, geçmiş dönem muhalefetinde ve yerel önderlerde olduğunu belirten Polat, artık sessiz kalmayacaklarını söyledi:
“Bu duruma gelinmesinin nedeni yıllarca kimsenin ses çıkarmaması. Artık bu sessizlik bitti. Keban’ın hakkını sonuna kadar savunacağız.”
“KURUM YOK, YETKİ YOK, DESTEK YOK… KEBAN NASIL AYAKTA KALSIN?”
Polat, açıklamasını Keban’ın yıllardır süren kurumsal kayıplarla ekonomik ve sosyal olarak geriye itildiğini hatırlatarak tamamladı:
“Keban Barajı’nı elinden alırsan, kurumlarını taşırsan, üretim birimlerini koparırsan bu ilçeyi nasıl ayakta tutacaksın? Keban yalnız bırakıldı. Biz bunu değiştirmek için buradayız.”
