|
Tweet |
Kayra, Türkiye sınırları içerisinde bulunan stratejik üslerin artık Türkiye’nin güvenliği için değil, dış güçlerin çıkarı için çalıştığını belirtti.
“Malatya’daki Kürecik Radar Üssü, İran’ı değil, İsrail’i koruyor. Adana’daki İncirlik Üssü ise bölgede yürütülen operasyonların lojistik merkezi hâline geldi. Bu üsler, ülkemizin egemenliğine gölge düşüren yapılardır. Türkiye artık bu yapılarla arasına mesafe koymalı, kontrolü millî iradenin temsilcisi olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne devretmelidir.”
“Enerji Hattı, Zulümle Paralel Akmamalı”
Yunus Kayra, Türkiye topraklarından geçen enerji hatlarının İsrail’e hizmet edecek şekilde çalışmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı:
“Gazze yerle bir edilirken Türkiye’den geçen boru hatlarıyla İsrail’e petrol akması; tarih, vicdan ve inanç karşısında ağır bir sorumluluktur. Devlet aklı, dostu da düşmanı da tanır. Bakü-Tiflis-Ceyhan hattı bu anlamda yeniden gözden geçirilmeli ve siyonist rejime enerji desteği derhal sonlandırılmalıdır.”
“Türkiye, BOP’tan Fiilen Değil, Resmen de Çekildiğini Açıklamalı”
Yeniden Refah Partisi’nin öteden beri karşı durduğu Büyük Ortadoğu Projesi’ne dair açıklamada bulunan Kayra, şu ifadelere yer verdi:
“Bu proje; haritaları yeniden çizme, sınırları emperyal çıkarlarla yeniden düzenleme projesidir. Türkiye’nin bu yapıya fiilen değil, açıkça ve resmen mesafe koyduğunu ilan etmesi gerekir. Cumhurbaşkanlığı makamı, bu konuda net bir tutum ortaya koymalı, Türkiye’nin tarafsız değil, adaletin tarafında olduğunu dünyaya duyurmalıdır.”
“İstanbul, İslam Dünyasının İradesini Yeniden İnşa Etmelidir”
Kayra, D-8 ülkelerinin İstanbul’da toplanarak İsrail’in saldırganlığına karşı ortak bir siyasal ve ekonomik duruş sergilemesi gerektiğini dile getirdi:
“Bugün İstanbul yalnızca bir şehir değil, İslam dünyasının ortak vicdanının sesi olmalıdır. D-8 üyeleri bir masa etrafında toplanmalı, siyonist kuşatmaya karşı stratejik adımlar kararlaştırılmalıdır. Türkiye’nin bu sürece liderlik etmesi tarihi ve ahlaki bir sorumluluktur.”
Yunus Kayra, açıklamasının sonunda Siirt halkının sesi olarak şu çağrıyı yaptı:
“Bu millet adaleti, vicdanı ve kardeşliği esas alır. Biz Siirt’ten haykırıyoruz: Artık söz değil, duruş zamanı. Küresel güçlerin çıkar hesapları değil, mazlumların duası Türkiye’nin rotasını belirlemelidir. Yeniden Refah Partisi bu duruşun adıdır.”
