![]() |
Tweet |
Başkan Furan, geleneksel eğitim sisteminin sınav odaklı yapısının çocukları yaratıcı düşünmeden uzaklaştırdığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bugün notlar üzerinden yapılan değerlendirmeler, çocuklarımızın sadece akademik yönünü ölçmeye çalışıyor. Oysa bir çocuğun hayal gücü, empati kurma becerisi, sabrı, azmi ve çevresiyle kurduğu ilişkiler gibi birçok kıymetli niteliği bu karneye yansımıyor. Bu nedenle biz, karneyi değil, çocuğu merkeze alan bir anlayışı savunuyoruz.”
“Ailelere Düşen En Büyük Görev: Koşulsuz Destek”
Yusuf Furan açıklamasında özellikle velilere seslenerek şöyle devam etti:
“Bugün çocuklarımıza vereceğimiz en kıymetli armağan, sadece bir takdir ya da teşekkür değil; onları anlamaya çalışan bir yürektir. Karnesindeki rakam ne olursa olsun, çocuğunuzu dinleyin, duygularına ortak olun. Her notun arkasında bir hikâye, bir mücadele, bazen bir çaba bazen de sessiz bir yardım çağrısı olabilir.”
“Eğitim Politikalarında Anahtar Değişim Zamanı”
Furan, eğitimde yalnızca öğrenci ve öğretmeni değil; karar alıcıları da sorumlu tutarak şu ifadeleri kullandı:
“Biz Anahtar Parti olarak eğitimi salt bilgi aktarımı olarak değil, bir medeniyet inşası süreci olarak görüyoruz. Öğrencilerimiz, eleştirel düşünmeyi, bilimsel merakı, toplumsal sorumluluğu öğrenmedikçe; karnelerdeki yüksek puanlar bizi yanıltmasın. Gerçek başarı, ahlaklı bireyler, vicdanlı vatandaşlar ve cesaretli gençler yetiştirmektir.”
“Köy Okullarından Şehir Liselerine Kadar Her Noktada Eşitlik Vurgusu”
Açıklamasında fırsat eşitsizliği sorununa da değinen Furan, şu mesajla noktaladı:
“Ahmetli’de ya da Ankara’da; bir öğrencinin okuluna yürüyerek mi yoksa taşımalı sistemle mi gittiği, sınıfındaki öğrenci sayısı, internet erişimi, kütüphane durumu gibi değişkenler hâlâ belirleyici etkenlerdir. Bizim hedefimiz, eğitimde adaleti sağlamak ve her çocuğa hakkı olan nitelikli eğitimi ulaştırmaktır. Bu karne dönemini vesile bilerek, tüm öğrenci, öğretmen ve velilerimize huzurlu, üretken bir yaz dönemi diliyorum.”