|
Tweet |
Sevim, 2024 yılında 17.002 TL olan asgari ücretin, TÜİK’in kendi açıkladığı veriler esas alındığında bugün en az 32.174 TL olması gerektiğini vurguladı. Buna karşın 2026 için açıklanan 28.075 TL’lik asgari ücretin, emekçinin cebinden 4.099 TL’nin fiilen alınması anlamına geldiğini ifade etti.
“Asgari ücrete zam yapıldı deniliyor ama bu zam daha işçinin cebine girmeden buharlaşıyor” diyen Sevim, “Üstelik bu hesap TÜİK verileriyle yapılıyor. Yani ortada tartışmalı değil, resmi bir gerçek var. Buna rağmen emekçi her ay biraz daha fakirleşiyor” dedi.
ZAM YAPILIYOR, FİYATLAR 24 SAATTE ARTIYOR
Asgari ücrete yapılan her artışın, başta kira ve market fiyatları olmak üzere tüm temel ihtiyaçlara kısa sürede yansıdığına dikkat çeken Ahmet Sevim, “Asgari ücrete zam gelir gelmez, 24 saat içinde etiketler değişiyor. Üç harfli marketler başta olmak üzere herkes bu zammı fırsata çeviriyor. Denetim yok, kontrol yok, devlet yok” ifadelerini kullandı.
Akaryakıt zamlarının ise artık otomatiğe bağlandığını belirten Sevim, “Akaryakıt yılda en az 8–10 kez zamlanıyor. Petrol bulunsa bile vatandaşa yansıyan bir rahatlama yok. Kendi zamlarımızın önüne geçemiyoruz, durduramıyoruz” diye konuştu.
SORUN ZAM DEĞİL, ALIM GÜCÜNÜ KORUYAMAMAK
Sorunun asgari ücrete ne kadar zam yapıldığı değil, halkın alım gücünün korunamaması olduğunu vurgulayan Sevim, “Taban ücret denilen şey artık tavan oldu. İnsanlar geçinemiyor. Sokakta yürüyün; 10 kişiden 7’si, 8’i geçim derdiyle kendi kendine konuşur hale gelmiş durumda. Bu tablo ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir çöküştür” dedi.
Açıklamasının sonunda çağrıda bulunan Ahmet Sevim, “Asgari ücret gerçek enflasyon karşısında korunmadıkça, fiyat artışları denetlenmedikçe ve gelir adaleti sağlanmadıkça bu düzen devam eder. Biz bu adaletsizliğe razı değiliz” ifadelerini kullandı.